Dubrovnik

2011'de Dubrovnik gezimizi Ekim ayında yaptık. Ani gelişti. Gitmeden bir yerlere daha uğralım dedik. İlk durak Mostar, sonrası Dubrovnik ve ardından Bosna'ya geri dönüş ve Saraybosna.

Dubrovnik küçük tarihi sur içi alana takılıp kalmak demek benim için. Fazla yapılacak aktraksiyonu yok. Çok fazla ballandırmaya gelemeyeceğim ama burada yediğimiz pizza , işte o beni benden aldı. 

Pizza'yı mutlaka Mea Culpa'dan alın!!! Gitmeden önce az yorum okumadım , gerçekten de muhteşemmiş...Test edildi. Onaylandı...

Dubrovnik sakin sayfiye kenti. Zamanında Osmanlılar'dan o kadar korkulmuş ki , bugün bölgenin turizm kaynağı olan deniz kenarındaki sur bu korku nedeniyle yapılmış. Hırvatların tümü bu sura girerek kendilerine sığınak yapmışlar. 

Dubrovnik'te sur içinde bir çok irili ufaklı sokak ve buralarda bulunan kafe, lokanta , butikler , mağazalar bulunur. Auchan süpermarket zinciri şubesinin olduğu yere de kadınlar pazarı kuruluyor. Burada da sosyetik sobe teyzeler tezgah kurup , bir kesesini dünya paraya size satmaya çalışıyorlar. 

Dubrovnik'te sura girmek ücretsiz , fakat sur tepesinde yürüyüş yollarında kente bir bakış atmak ücretli. 

Dubrovnik'te yapılacak en iyi tercih otelinizi güzel seçmek olur. Zira gitmeden önce pek ballandırılan şehrin aslında görüldüğü gibi olmadığını söyleyebilirim. O sebepten oteliniz adriyatik kıyısında olsun. O tertemiz denize bir girin, denizde gerçekten güzel doğayı içinize hapsedin. Bol bol temiz oksijen... 

Otelimizi Lapad bölgesinden seçtik. Otel ile sur arasında 20 dakikalık bir otobüs yolculuğu yapıyoruz. Bu arada kentte yaşam biraz tuzlu. 

Bu arada bizim burayı özellikle tercihimiz , gittiğimiz dönem çok fazla popülerdi ve vize yoktu. Schengen vizesi almak gerekeceğinden bir an evvel gidip görelim dedik. Zaten ülke AB ülkesi olmasına birkaç ay kaldığı için ülkeye girerken bizleri epey bir zorladılar...

Devamı gelecektir. Detaylarını hazırlıyorum.

İyi yolculuklar,