Stresli Yolculuklarım

Bugüne kadar en stresli yaptığım yolculuklarımdan kısa kısa:
Gitmeden önce göz atmanızı tavsiye ederim.

Yıl 2009. Yolumuz İspanya'nın renkli şehri Barselona'dan , ülkenin kuzeyindeki Andorra'ya bir seyahatimiz oluyor. 3 saatlik otobüs yolculuğu ile geldik küçük ülkeye, girerken bir sorun yok ; fakat çıkarken polisler pasaportlarımızı alır. Aşağıda zanlı gibi incelerler. Neyse küçük bekleyiş sonrası pasaportlarımızı bize verdiler. Zaten bizi o saatten sonra ne yapabilirlerdi ki? INAD mı edeceksin? Yapamazsın ki! Ülkende bir havalimanı, tren istasyonu bile yok. Anca otobüsle , ya Fransa'dan ya da İspanya'dan ulaşabilirsiniz.

Yıl 2009. Yolumuz Kahire'ye düşüyor. Havalimanında bizden önce turist kafilelerin pasaportlarını topladı polis. Biz münferit gittiğimiz için "sizinle çıkışta görüşecem" edasıyla pasaportlarımız alır, zatı halleri de gider gelmez. Sanki uzaydan gelmişiz gibi karantina alanında bir kaç dakika bekletiriz. Neyse lütfettiler. Vizemiz olmasına rağmen.

Yıl 2011. Yolumuz bu kez ilk kez vizesiz seyahat edeceğimiz Hırvatistan'a düşüyor. Mostar'dan bindiğimiz Dubrovnik otobüsü Neum sınır kapısına geldiğinde i Hırvatistan sınır kapısında "Dur yolcu!" nidaları yükseliyor. Bindiğimiz otobüste Amerikan ve Japonların pasaportunun içi dahi açılmadan "tamam" denilirken, bizim pasaportları alan polis, gitti gelmez yaklaşık yarım saatten fazla bizi otobüs içinde tutarak bekletti. Diğer yolcular sanki terör zanlısıymışız gibi görülmemize neden oldu. Acaba içeri alınmayacakmışız hissini ilk kez burada yaşadım.

Yıl 2012. Yolumuz Suudi Arabistan'a düşüyor. Pasaport geçişleri kadınlar ve erkekler için ayrı ayrı. Annem hemen geçerken. Ben biraz bekletiliyorum. Çalışmaya gelmiş şüpheli milletler gibi biraz yakından inceleniyorum. Acaba gerisin geri yollanacak mıyım? Neyse ki olmadı.

Yıl 2016. Yolum bu kez yine Suudi Arabistan'a düştü, ben bu kez çok rahat giriş yaptım. Benimle gelen diğer Türkler çok bekledi.

Yıl 2014. Aktarma şehrimiz Katar-Doha'ya düşer. 19 saatimiz var. Herşey planlandı. İçeri giriş için gerekli otel rezervasyonu yeterli. Neyse geçtik yine pasaport kuyruğuna. Bu işte bir iş var. Bir aktarma şehri pasaport kuyruğu neden bu kadar seyrek ?! Kafamda yine deli sorular. Neyse sıra bize geldi. Bu kez sıra bana gelince kredi kartımı verdim. Vize ücretini hemen çekti. Kameraya bak dedi. Çekti fotoğrafımı. Pasaportumda hangi ülkenin girişi olduğu belli olmayan bir barkod yapıştırılmış. Sıra bu kez ablama geliyor. "Otel rezervasyonu?" sert sert soruluyor. Neyse herşey önceden planlı. Verdik belgemizi gördü. İçi rahat etti. Açıkçası hep bana kuşkuyla terörist gibi bakılırdı. Bu kez ablam bir zanlı mıydı ? Neyse 19 saatlik hızlı bir Doha turumuz başlıyor.

Yıl 2015. Yolumuz Fas'a düştü. Kazablanka havalimanında pasaporta nihayet ulaşıyorsunuz. Düzensiz bir havalimanı. Neyse pasaport öncesi de kontrol var. İlk şöyle polislerle göz göze geliyorsun. Sonra uzun bekleme sonrasında sıra size geliyor. Beklerken de anlayamıyorsunuz. Acaba ne yapıyorlar ? İsrail gibi çeşitli sorular mı soruyorlar diye. Yok , öyle böyle değil. Sıra geldiğinde halen elle pasaporta numaralar verildiğini, pasaportunuza polis bu numaraları işlediğini, stamp bastığını falan görüyorsunuz. Haliyle elle yapılan bu maşakatli giriş izni, vizesiz Fas'a girmemizi sağlıyor.

Yıl 2016. Yaşanan son olaylardan sonra dünyanın bir ucunda iki Türk , kendini Hong Kong Havalimanı'nda pasaport sırasında buluyor. Önce ablam geçer. Sıra bana gelince aynı pasaport polisi beni RESTRICTED formu düzenleyerek karantina bölgesine götürür. Acaba INAD mı olacaktım ? Yoksa INAD olsam Türkiye'ye mi yoksa Tayland'a mı yollanacaktım? Kafamda deli sorular. Karantinada ağlamaya başlayan kadınlar, gergin bakışlara sahip bir çok yolcu. 'Aman Allahım! Sonunda bu da mı başıma gelecekti' mi dedirtecekti ? Neyse, kalınacak otel bilgisi, sigorta kartı istedi. Bende seyahat evraklarımın bulunduğu tüm dosyayı polise verdim. Gördü. İnceledi. Sustu. Ve nihayet Hong Kong'a RESTRICTED form ile giriş yaptım. Yalnız formu size vermiyorlar. Formun aynısında çıkarken de sizin için dolduruyorlar. Hong Kong polisinde şunu anlayamadım. Aynı pasaport polisi benden 1 dakika önce ablamın geçişine izin veriyor. Aynı soyad ile. Yahu benden ne istiyorsunuz? Ablam için "Bacım, sen geç , dolaş, para harca" , bana gelince mi "Gardaş, sen terör zanlısısın!" mı oluyor? Anlayamadım. Zira Hong Kong Pasaporttan geçtikten sonra, günübirlik Macau ziyaretini yapmama kararı aldık. Nedenlerini Hong Kong yazımda açıkladım.

Bakalım, #Emirates'in #Yarınlarbizinereyegötürecek mottosu bu kez bizi nereye götürecek, bende merak ediyorum.

Ülke bayrakları ülkelerin vikipedia.com adreslerinde , ülke otoritelerince kabul edilen bayraklarının görselleri alınmıştır. 

Emirates "Hello Tomorrow" kullanım hakkı sadece gönüllü olarak belirtilmiş, firma ile tarafımca ticari ilişki bulunmamaktadır.