Bir Haftasonu Kaçamağı: Kopenhag - Danimarka [2020]
Yazının ve fotoğrafların tüm hakkı saklı olup, zaman damgası ile tescillenmiştir. Kopya-alıntı yapılamaz.
Avrupa’nın son dönemde en çok adından söz ettiren, kendine
münasır tarzı ile Danimarka’nın başkenti, Kopenhag’ta bir haftasonu kaçamağı
çok iyi gelecek.
Danimarka vize istiyor mu?
Evet, geçerli Schengen vizeniz varsa ilave vize almanıza gerek
yok.
Danimarka’ya nasıl
gidilir?
Danimarka’ya Türkiye’den İstanbul, Dalaman, Antalya,
Bodrum’dan direkt uçuşlar bulunuyor. Dönem dönem İzmir’den de charter uçuşlar
mevcut. Yaklaşık 2,5-3 saat kadar uçuş mesafesinde olan Danimarka’ya
İstanbul’dan Kopenhag, Billund ve Aaborg kentlerine uçabilirsin.
Almanya ve İsveç’ten otobüs ve tren seferleriyle Kopenhag’a
ulaşmanız mümkün.
Danimarka Kopenhag’ta nerede kalınır?
Indre By bölgesi kentin en merkezi noktası , fakat bu
bölgedeki oteller biraz tuzlu olduğunu söylemem gerek. Kodbyen bölgesi –
Kopenhavn V bölgesi’nde nispeten daha uygun konaklama imkanı mevcut.
Kopenhag
Havalimanı’ndan şehir merkezine nasıl gidilir?
Metro var. Kolayca 15-20 dakikaya şehrin merkezindesiniz.
Danimarka Kopenhag’ta ne yenir?
Danimarka'nın en meşhur yemeği Smorbordde (sımör-bröd) deneyebilirsin. Nedir bu Smorbrodde? Ekmek
üstüne konulmuş şarküteri ile açık sandeviçler. Bu sandeviçler çatal-bıçakla
yenmesi gerekiyor.
Danimarka’nın peyniri kültürü komşuları Almanya ve Hollanda
kadar gelişmiş. Her bölgede ayrı peynir üretiliyor. Kimisi daha tuzlu, kimisi
daha kokulu. Kopenhag’ta Torvehallerne
Pazarı’nda bu peynirleri deneyebilirsiniz.
Danimarka mutfağı, hamur işi yemeklerde oldukça başarılı.
Latin Mahallesi’ndeki, Sankt Peders
Fırını’na uğramanızı ve buranın 1652’de kurulduğunu bilmenizi isterim. Tarçınlı çörek ve türevlerini burada
deneyebilirsin. Çörekler gerçekten çok doyurucu. O yüzden tadımlık almanızı
tavsiye ederim. Yaklaşık 50 krona bir çörek alabilirsin.
Kopenhag’ta özellikle öğle atıştırmalığı sosisli – hot dog meşhur olduğunu
söyleyebilirim. Yaklaşık 37-40 krona satılıyor. Ekmeksiz, patates püreli
şekilde de sosisli satılmakta. 1920’den bu yana halkın bir numaralı favorisi
sosisli, şehrin bir çok yerinde kabin-araç içinde satılmakta.
Amelionborg Sarayı
Her gün 12’de nöbet değişimi yaşanıyor. Kraliyet ailesi
kışın bu sarayda yaşıyor. Sekizgen meydandan oluşuyor. Sarayın bulunduğu alan
içinde Frederick Kilisesi bulunuyor. Mermer kilise olarak bilinen,
Cuma-Cumartesi günü çan sesleri duyarsanız, kilisede düğün var demektir. Kilise
İskandinavya’nın en büyük kubbeli kilisesi olarak bilinir.
Stroget (sıtroge)
Yaklaşık 1,5 kilometrelik yayalara açık caddesi, sağlı sollu
bir çok mağaza yer alıyor. İstanbul İstiklal Caddesi gibi düşünebilirsin.
Şehrin bir ucundan bir ucuna bu cadde üzerinden ulaşabiliyorsun. Mağazalar
akşam erken saatte kapandığını unutmayın.
Torvehallerne Pazarı
Kapalı pazar yeri. Burada bir çok şarküteri ürünleri
satılıyor. 60'tan fazla dükkan var. Baharat, meyve-sebze, kasap dükkanları
burada yer alıyor.
Kodbyen
Eski endüstri mahallesinin günümüzde modern bar ve
restoranlara dönüştüğü, Kopenhaglıların akşamları sosyalleştiği bir bölge.
Burada bir çok güzel mekanda füzyon Danimarka mutfağını deneyebilirsin. Alışık
olduğumuz ortaya karışık mevzusu da burada da geçerli. Bunun adı ise “sosyal
menü” diyebilirsin.
Christiana
Christiana Kopenhag içinde özerk bir bölge. Burada fotoğraf
ve video çekmek yasak. Oturanlar vergi ödemiyor. Şehrin için bakış açınıza göre
kurtarılmış veya kaybedilmiş bir bölge. 1971'de bir grup hippi, askeri alan
olarak kullanılan Christiana bölgesini ele geçirip, kendilerine uygun bir alan
haline dönüştürüyor.
Our Saviour Kilisesi
Kopenhag için sembol yapılardan. Özellikle kulesi gerçekten
çok şık. Kilisenin adı kurtarıcımız İsa olarak geçiyor. 400 basamaktan oluşan
bu kuleye , bu aralar güvenlik nedeniyle çıkılmasına müsaade edilmiyor.
Küçük Deniz Kızı
Heykeli
100 yaşını devirmiş, Andersen’in günümüze uzanmış en güzel
masallarından. Kopenhag’ın sembol noktası sayabilirsiniz. Burada selfi çekinmeden
dönmenize kimse müsaade etmiyor.
Kopenhag’da 2014’te Avrupa Yeşil Başkenti ilan edildiğini
hatırlatayım. Haliyle bu güzel,sakin kentin parkları da bir o kadar meşhur.
Superkillen Parkı,
Kopenhag’ın etnik çeşitliliğine göre şekillendirilmiş bir park. Buraya
özellikle fotoğraf sanatçılarının oldukça ilgisini çekecek noktalar mevcut.
Japonya, Irak, Fas ve daha bir çok ülkeden çeşitli nesneler getirilerek
hazırlanmış bir park.
Andersen
Çocukluğunda Andersen’in
masallarını okumayan kalmamıştır. Andersen bu kentin içine işlemiş. Mezarı,
meydanı ve yarattığı karakterlerin şehrin dört bir yanındaki heykelleri
gerçekten Andersen’i hissdeceksiniz. Andersen, 1965’te heykeli konuluyor.
Heykelin başı da bulunduğu meydandaki Tivoli’ye
baktığını göreceksiniz. Nedeni, kasıtlı olarak Tivoli’ye bakar gibi
tasarlamışlar. Tivoli binası Andersen’in heykelinden önce yapılmış.
Andersen heykelinin olduğu meydanda göreceğiniz kırmızı bina
City Hall – Radhauspladsen olarak
geçen belediye binasıdır.
Andersen’in heykelinden yaklaşık 10 dakika uzaktaki Saray’a
uğramayı unutmayın.
Amsterdam’daki gibi kanallardan oluşan Kopenhag’ta kanal
turu yapabilirsin. Yine Hollanda’da gibi bisiklet kullanımı çok yaygın. 1,5
milyon kez günde pedala basılırken, Ay’a hergün gidip gelen bir Kopenhag nufüsü
söz konusu. Pes doğrusu!
Magstraede
Farklı renklerde boyanmış binalardan oluşan bir renk cümbüşü
sokağı. Özellikle fotoğraf çekmeyi sevenler burayı oldukça sevecek.
Gefion Çeşmesi
İskandinav mitolojisinde geçen tarım tanrıçası Gefion’dan
bereket isteyen bir ailenin, dört evladını boğaya dönüştürerek onlarak bereket
verdiğini sembolize eden bir çeşme.
Rosenborg Sarayı
Kopenhag şehir merkezindeki Rosenborg Sarayı’nda şövalyeler
salonu İsveç ile yapılan savaşlar betimlenmiş. Bugün müze olarak kullanılan
sarayın çevresindeki park ayrıca çok güzel. Danimarka kral ve kraliçelerinin
hazineleri ile taçları bu sarayda sergileniyor.
Round-Tower –
Rundetaarn
Merdivensiz kule olarak geçen, otopark katlarına giden araba
gibi yukarıya tırmanıyorsunuz. Avrupa’daki halen işler halindeki en büyük
rasathane. Kule 36 metre ama çıkarken epey yorulacağınızı unutmayın.
Tivoli Bahçesi
Viyana’da Prater ne ise, Tivoli’de Kopenhag için o. Yalnız 4
kez konsept değiştiriyor. Her mevsim için ayrı konsepti olan park, Prater gibi
her zaman açık bir açık lunapark değil. Gittiğinizde açık olup olmadığını
mutlaka kontrol edin. Tivoli bahçesinde özellikle yılbaşı zamanı gittiğinizde
parkın kesinlikle açık olduğunu söyleyebilirim.
Forgotten Giants
Kopenhag’ın biraz dışında kalan, park içindeki , geri
dönüştürülmüş ağaç ürünleri kullanarak yaptığı Unutulmuş Devler çalışmasını
burada görebilirsin. Kentin bir çok yerinde toplam 5 adet bu şekilde heykel
var. Bu heykelleri biraz park içinde aramanız gerekecek.
Kopenhag’tan başka
nerelere gidebilirim?
Danimarka’nın komşu ülkesi İsveç’in Malmö kentine dünyanın
sayılı en uzun asma köprüsünü aşarak gidebilirsin. Oldukça yakın olan Malmö’ye
günübirlik ziyaret edip, Kopenhag’a dönebilirsin. Yalnız, İsveç’in para birimi
İsveç Kronu bilginiz olsun J
Kopenhag’a gitmeden
önce:
·
Yaz mevsiminde bile gitseniz, polar, kazak gibi
bir şey mutlaka götürün. Çünkü soğuk değil, çok soğuk.
·
Euro geçmediğini bilmelisiniz. Paranızı
geldiğinde krona çevireceksiniz.
·
Musluk suyu her yerden içilebiliyor.
·
Kopenhag düz bir ova gibi. Her yere kolayca
yürüyerek ve bisikletle ulaşabilirsin.
İyi yolculuklar,
Yorumlar