İsrail'de Kültür Savaşları [2021]

Yazının ve fotoğrafların tüm hakkı saklı olup, zaman damgası ile tescillenmiştir. Kopya-alıntı yapılamaz.


Türkiye'ye çok yakın ama bir o kadar mesafeli İsrail, gerek Kudüs, gerekse bölgenin diğer halkı Filistinliler yüzünden epey gergin süreçlerden geçildi.

Osmanlı'nın bölgedeki etkisini 1900'lü yılların başında kaybetmesi, bölgeye İngiliz , Fransız ordularının müdahil olmasıyla yeni bir oluşuma zorlanan bölgenin en üstün avantaja sahip halkı İsrailliler oldu. Theoder Herzl ve sahibi olduğu misyon bu halkın bugününü tasarlamıştı.

İsrail tek bir halk gibi düşünsekte aslında toplama bir millet olduğunu söyleyebiliriz. Ülkenin her bir yerine dünyanın dört bir yanından getirilen yahudilerin yerleştiğini düşünürseniz, etnik çeşitliliğin ne denli olabileceğini düşünebilirsiniz. Ülkenin tek uluslararası havalimanı Ben-Gurion'da ülkenin sahip olduğu anayasal haklar ve hürriyetler dünyaya tanıtılıyor. Bunlardan en ilginci ise Ana Yurda Dönüş Yasası - Aliyah oluyor. 





Avrupa'dan gelen Aşkenaz, İspanya ve Türkiye'den gelen Sefarad, Yemen'den ve diğer Arap ülkelerinden gelen Mizrahiler , Arjantinliler ve bölgenin belki en farklı fiziki özelliğine sahip, siyahi, Etihopyalı Falaşaların olduğunu göreceksiniz. Rusya'dan gelenlerin ağırlıkla Tel Aviv ve Hayfa'da yaşadığı, kendilerine ait komünü kurduklarını, bakkallarını marketlerini bile Rusça alfabelerle bezenmiş tabelalarının olduğunu göreceksiniz.

İsrail içindeki bu etnik çeşitlilik , Aliyah programıyla ülkeye kabul edilen yeni vatandaşlarını da kendi içinde ne yazık ki ayrıştırmış. Örneğin, Tel Aviv'de en kötü işlerde çalışanların Arap müslümanlardan sonra Etihopyalı Falaşaların olması bunun sanki ispatı.



Falaşa nedir?

Etihopya'nın ana dili olan Amharica'da "Yabancılar, Sürgündekiler" anlamına gelen bu topluluk Hz. Süleyman'ın dönemin Şiba kraliçesi olarak bilinen Balkıs ile olan ilişkisinden gelen yahudi torunları olduğuna inanılıyor. Din, anneden geçtiği için de Balkıs'ın soyundan gelenler doğal olarak yahudi oluyor.

Bugün dünyada yaklaşık 200.000 Falaşa bulunmaktadır. Falaşaların 120.000'i sadece İsrail'de yaşıyor. Bu sayı Falaşaların İsrail'e getirilmesiyle elde edildi.

Falaşa kelimesi İsrail'de Beta Israel- Beyt-i İsrail olarak kullanılmakta.


Etihopyalı Falaşaların Günahı Ne?

İsrail, Aliyah çerçevesinde dünyanın her yerindeki yahudileri kabul ettiği politika nedeniyle 13. kabile- kayıp kabile olduğu düşünülür- Etiyopyalı Falaşa yahudilerinin toprağa kabulüne başladı. Peki, İsrail bunu neden yaptı?

Falaşalar fizik olarak diğer yahudilere göre daha çevik bir yapıya sahip olması, bugünkü İsrail'in askeri olarak dayanıklı ve çevik Falaşaların bu coğrafyada ne denli önemli 'kullanılabileceği'nin aslında kanıtı.

Aşkenaz yani Avrupa'dan gelen yahudilerin bu çöl coğrafyasında çok faydalı olamaması belki de Falaşalara ne kadar önem verilmesi gerektiğini tarihte gösterdi.

İlk Falaşalar 1984'te Musa Operasyonu ile İsrail'e getiriliyor. Operasyonlar daha sonrasında 1991'de Süleyman Operasyonu ile devam ediyor ve sayıları yaklaşık 35.000'i buluyor.
Bu operasyonların düzenlenme amacı resmi olarak kıtlıktan ve kuraklıktan kurtarma operasyonu olarak bahsedilmektedir.

Bugünkü sayı İsrail'de sadece 120.000.

Falaşalar, beyaz Yahudiler tarafından hemen kolay benimsenmedi. Siyahi olmaları ve yaşadıkları ortamdaki kültür farklılığında diğer gelen yahudiler tarafından gerçek "yahudi" olarak bile görülmediler. Aşkenaz asıllı din adamı halen bu topluluğun yahudi olmadığını , onların goyim olduğunu savunmaktadır.
** Goy/Goyim: yahudi olmayanlara verilen isim

Bugün İsrail, Falaşaları ülkenin asker gücü olarak görmesi ve toplumda yapılmak istenmeyen işleri yapabilecek iş gücü olarak görmesi kitlesel taşkınlıkların yaşanmasına neden oldu. Falaşalar yaşanan bu adaletsiz düzende ses bulmak istedi.

1996'da ülkenin kan bankası için toplanan gönüllü kan dönorlerinden Falaşa olanların kanları imha edildi. Nedeni, Falaşa kanı AIDS bulaştırma ihtimali olarak belirtilse de Falaşaların aslen yahudi görülmediklerinden dolayı olduğu toplum tarafından biliniyordu.

2019'da İsrail'in Hayfa kentinde bir polis tarafından vurulan Falaşa genç , toplumdaki ayrışmayı bir kez daha göz önüne getirdi.

2020'de İsrail tarafından Eurovision şarkı yarışmasına ise sanki bunların üstüne set çekmek istercesine, Falaşa şarkıcı Eden Alene ülkeyi temsil etmesi için seçildi. Üstelik temsil edeceği şarkı bile etnik dilde Amharica'nın geçtiği 4 dilde yazılmış.


İkinci sınıf Mizrahiler

Ülkenin toplama kampı gibi dünyanın bir çok yerinde, çok farklı kültürlerde yetişmiş grupları bir araya sadece ulus-din çatısı altında toplanırsa haliyle biraz gerginlikler, kendi için ayrışmalar söz konusu olabilmekte. Ülkenin Falaşalardan çok daha önce gelen Yemen, Arap asıllı Mizrahiler ise bu ayrışmayı Falaşalardan çok daha önce yaşayan bir topluluk.

Falaşalar gibi benzeri ayrışmalarla ülkenin ikinci sınıfı olarak ucuz iş gücünde kullanılması bugün toplulukta Seferad- Seferad evliliği, Mizrahi-Mizrahi evliliği gibi kendi iç cemaatinde evliliklerin toplum içinde genel kabul görmesi bu ayrışmayı uzun yıllar daha da çetin kılacağa benziyor.



Bir Aşk Uğruna

Ülkede düzenlenen bir TV yarışma programında ülkenin en önemli ses sanatçısı Eyal Golan'ın mentorluğunda bir star kariyer programıyla ülke tarihinde belki de ilk kez bir tabu yıkılmış oldu. Bu tabunun adı Arap-müslüman bir sanatçı Nasrin Kadri oluyor.

Nasrin Kadri, ülkede yaşayan, milyonlarca Filistinli Arap-müslümandan birisiydi ama Nasrin bu yazdığım cümledeki iki kelime olan "Filistinli ve Müslüman" kelimelerini tamamen hayatından sildi.



Nasrin Kadri bu kimlik değişimini yaşaması ve bu kararı alması ne kendi adına ne de ailesi adına kolay olmadı. Bu kararı vermesi belki de yıllarca "dışlanmış" "adil olmayan yaşam" koşulları onu buna zorladı. Bu kimlik değişimi artık onun için gerekliydi.

Nasrin bu anlamda aşık olduğu yahudi müzisyen ile evlenebilmek için önce imkansızı başarmaya ilk adım olan dininden vazgeçmek oldu. Bu aslında onun için bir taşla iki kuş. Yahudi ülkesinde bir müslüman yıldız bunca yıldır yoktu ve olması halinde de kabul görmeyecek bir şeydi.

Sonrasında, gözyaşları içinde verdiği bir röportajla kendisinin artık bir Siyonist olduğunu tüm ülkeye duyurmaktı.

Nasrin bu radikal eylemleriyle ülkede üçüncü sınıf gece kulüplerinde sıradan bir şarkıcılıktan şimdi ülkenin en önemli yıldızı haline geldi.

Nasrin tüm bunları belki de hayatını kurtarmak için yaptı.

Nasrin bugün ülkenin en çok izlenen şarkı yarışmasında en sevilen jürisi olarak kabul görüyor. Tüm bunlar sadece 5 yıl gibi kısa bir sürede gerçekleşmesi verdiği radikal kararların etkisi olduğu çok açık.

Nasrin bugün ülkedeki aşırı fanatik dindar grubu Haredi bir yarışmacı tarafından özellikle sevilerek birlikte şarkı söylemek için tercih edilmesi Nasrin'in toplumda ne denli kabul görebildiğinin kanıtı gibi.

Nasrin bugün başvurduğu yahudilik için din adamları tarafından uygun görülmedi ve yahudi ilan edilmedi ama Nasrin halen yahudi olduğunu toplumda vurguluyor.


Siyah Yahudi Ola-bil-mek/ Ola-maz?

Bir milletin belki de en çok ayrım yaşadığı tek kavram dini ve etnik kimlikle toplum içinde kabul görüp görmemesi. Falaşalar için durum her ikisi için de geçerli. Hem dinlerinin yahudi olması , hem de etnik köken ve geldikleri coğrafyadan dolayı hep "öteki" oldular. Yıllar öncesinde radyodan yapılan "siyah yahudi olmaz" cümlesi belki de ötekinin altını daha da çizmiş, toplumda bu topluluğa olan bakış açısının daha sert olmasını sağladı.


Etno-çeşitlilik sorun mu? Çözüm mü?

İsrail bugün bu ayrımların yaşandığı bir ülke. Esas sorun yıllarca Filistin ve bölge ülkeleriyle olan sorunlar gibi algılansa da ülke genelindeki içten yaşanan, dışa pek yansıtılmayan, dillendirilmeyen bir ırksal ve köken ayrımı mevcut.

Bugün Falaşalar, ülkedeki en farklı gruplardan olsa da, ülkede bir başka inanış Dürzilik ve Bahai inançlarında da benzer kutuplaşmaların yaşanabildiği görülmekte.

İslamiyetin bir başka kolu olarak kabul edilen Dürziler bugün İsrail'de askere gidebilmekte. Dürziler genelinde İsrail vatandaşı olma problemi yok. Onlar bunu benimsemiş ve ülkenin birer bireyi.
                    

İsrail vatandaşı Hristiyanlar ve Müslümanlar askere alınmamaktadır.

Bahai inanışı bugün Hayfa'daki Karmel dağı eteklerinde Bahai Tapınağı ve Bahçeleriyle Hayfa'nın en güzel noktası. Dördüncü kutsal "din" olarak inananları tarafından kabul edilen bu inanışta, dinin kurucusunun kabri de Hayfa'daki bu tapınakta yer almaktadır.

                    

Türkiye ile İsrail arasındaki benzerlikler


İsrail genelinde Türkçe halk tarafından aktif konuşulan diller arasında. Sebebi Türkiye'den gidenler ve Sefarad kökenlilerin burada yılın belli dönemlerini geçirmesi ya da temelli gelmeleri.
Hatta, kendi başıma gelen bir anımı paylaşmak isterim. Kudüs'te bindiğim tramvayda oldukça yoğun duraklardan olan Machane Yehuda'dadan binen bir kız grubunda kendi aralarında biraz argo Türkçe konuşmasına denk geldim. Umarım, kimse bilmiyordur, bilen varsa evet desin diye tramvayda bağırdı. Ben de EVET diye karşılık verdim. Gülme krizine girerek ilk durakta inmek zorunda kaldılar. 

Kısaca, Türkçe bu ülkede bilinen bir dil.

Türkiye'nin kültürel etkileşimi oldukça fazla olduğu bir ülkeden bahsediyoruz. İbrahim Tatlıses'in şarkılarını söyleyen İzmir'den İsrail'e göç eden bir ailenin kızı olan Sapir Saban, bugünlerde Türkçe arabesk yorumlarıyla ülkenin en sevilen şarkıcılarından biri olarak sayabiliriz. 

İbrahim Tatlıses ciddi anlamda bu ülkede en sevilen isim. Zira, ülkenin en sevilen şarkılarının bir kısmı kendine ait. Ülkenin son dönem yıldızlarından Noa Kirel'de Tatlıses'in şarkılarından biraz fazla esinlenmekte. 

Rinat Bar, Sarit Hadad , Dudu Aharon gibi bir çok sanatçının şarkılarında Türkiye'den tanıdık tınılar duyacaksınız. 

İsrail yemek kültüründe de Osmanlı'nın bölge halklarının kültürel geçişlerini etkilemiş ve bizde olan onlarda da var şeklinde yorumlayabileceğimiz yemekleri bulabileceksiniz. Tıpkı Yunanistan, Makedonya, Gürcistan,İran, Suriye, Ermenistan'da olduğu gibi. İsrail'de özellikle isminin bile aynı olduğu Şakşuka, Muhallebi (Malabi) gibi bir çok lezzet halen yapılmaktadır.

Zıt kutuplar ülkesi 

Ülke ufak olmasına rağmen, bugün tüm tezatları kendi potasında eritip sorunsuz bir ülke gibi gösterilmeye çalışılsa da aslında bir çok dinamik sosyal huzursuzluklar halen devam ediyor. Bir mahallesinde çok fanatikler yaşarken, yan mahallede bu hayatın tamamen zıttını yaşayanları gözleyeceksiniz. Özellikle Tel Aviv bugün bu zıt kutupluluğun en had safada yaşandığı şehri. 


İsrail genelinde aşırı muhafazakar grupların yaşadığı mahalleler olduğunu bilmeli ve muhafazakar hayatlarına saygı gösterebileceğiniz şekilde giyinerek buraları ziyaret edebileceğinizi bilmelisiniz. Kadınların peruk, başlarının örtülü, hatta Mizrahilerin özellikle kara peçe giydiklerini gördük.
Bir çok yerden gelen yahudilerin buluştuğu bir ülke olduğu için kendi aralarında da ciddi anlaşmazlıklar ve iki grup arası evliliklerin gerçekleşmemesi gibi bazı katı kaideler söz konusu.


İsrail kültür savaşlarını aslında yoktan var, var olanı da yok ettiyse de, bu savaş hep olacak gibi.









Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Transfer/ Transit Uçuşlarda Vize Gerekiyor mu? [2020]

İstanbul'dan ve Ankara'dan Trenle Nerelere Gidilir? [2020]

Kıbrıs Vize Gerekiyor mu?

İngiltere - Birleşik Krallık Vize Başvurusu

Beyrut - Beirut Lebanon #SNAPSHOTS