Bangkok

Tokyo seyahatimizde otel fiyatlarının gazabından dolayı rotamızı anlamadan Bangkok'a çevirdik. Nasıl oldu da bilet aldım, buraya gittim geldim hiç bir şey anlamadım.

Bangkok'a Dubai aktarmalı #Emirates ile aktarmalı 16 saatte ulaşıyoruz. Emirates sağolsun 5 saat aktarma süremizde olur da aç kalırız diye Meal Voucher - Öğün Kuponu veriyor. Havalimanındaki restoranlarda istediğiniz şekilde kullanabilirsiniz. 

Bangkok havalimanı oldukça büyük. Zaten dünyadaki en yoğun havalimanlarından biri. Bangkok'taki otelimiz Sathorn bölgesinde. Burası Bangkok'ta kalabileceğiniz en sakin ve temiz muhit. Nana tarafı ise eğlence hayatına düşkünlerin yeri. Havalimanı'ndan şehre ekspres trenle ulaşabilirsiniz. Buradan da gideceğiniz noktalara ise BTS havaray hattına bağlanabilirsiniz. 

Bangkok'ta kolay ulaşımı tercih etmek için kalabileceğiniz en temiz semt bence Sathorn tarafı olacaktır. Nana ve diğer semtlerde gece rahatsızlık duyabilirsiniz. Hem BTS hattı hem de tuktuk ile heryere ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda Sathorn alışveriş tutkunu gezginler için de uygun semt. Tek vesait ile alışveriş merkezlerine ulaşabilirsiniz.
Booking.com



Bangkok'ta nereleri gezdik ?
İlk gün tapınak turu ile başladık. Wat Pho , Grand Palace ve çevresinde önemli ibadet noktalarında bulunduk. Buralara girişte kılık kıyafetinize dikkat etmeniz gerek. Hem kadın hem erkekler şort ile içeri giremez. Kurallar katı ve herkes için aynı. Bangkok seyahatimiz sırasında tek seferde harcadığımız fazla para Grand Palace biletine oluyor. Yaklaşık 600 Baht ile rekoru kırdı. Wat Pho için ise 100 Baht. Üstelik Wat Pho yani uzanan Buda'nın bulunduğu yerde bilet fiyatınıza buz gibi soğuk su hediye. Bu ücretsiz suyu lütfen önemseyin, zira sıcaktan bunalacaksınız ve o size ilaç olacak ! Grand Palace içerisinde Emerald Palace var. Buraların içerlerini dolaşmıyorsunuz sadece bahçe taraflarını tek yön olarak geziyorsunuz. Tek yön olması nedeniyle görmek istediğiniz noktayı geriye dönüp bir daha göremiyorsunuz. Ziyaret saatlerine de ayrıca dikkat edin.

Tapınak gezimize önce Çiçek Pazarı'ndan başladık. Tripadvisor'daki yorumlarda özellikle sabah saatlerinde burada olun diyordu. Gittik , açıkçası pek hoşumuza gitmedi. Sadece insanların ne kadar turist sever olduğunu gördük. Bunu samimiyetimle söyleyebilirim ki çiçek satıcısı bayan çiçek bile tarafımıza hediye etti. Bunlar çok ince , ayrıcalıklı jestler ve sanki Bangkok bize "hoşgeldiniz" dedi.

Buradan tuk tuk ile Wat Pho ve hemen yan tarafındaki Grand Palace'a geçiyoruz. Yarım gün bu şekilde gezdikten sonra taksi ile sırtçantalı - backpacker - gezginlerin başlangıç noktası Khao San Road yani buranın İstiklal Caddesi'ne ulaşıyoruz. Gündüz hali ile etraf boş. Rahatça alışverişlik yerleri gezebilirsiniz. Akşam daha yoğun olduğunu söylemeliyim. Burada taklit ürüncüler ve bu bölgeye has şeylere denk geleceksiniz. Sokak yemeği sevenler için de çeşit bol. Fakat seyahat sağlığımız için tercihimiz KFC oluyor. Cadde üzerinde KFC, Mc Donalds ve Seven Eleven bulacaksınız. Cadde bitim noktasında Burger King mevcut. Caddede hayat hiç durmuyor. Gündüz ayrı gecesi ayrı. Bu arada ilk masaj deneyimimi de Khao San Road üzerindeki Charlie'de oluyor. Gün boyu yorgunluğum 30 dakikalık masajla yeniden doğuyorum. Sonraki gün yine buraya Charlie'ye geliyorum bu sefer 90 dakikalık tam vucüt - yağlı alıyorum. Burada çeşitli seanslarda çeşitli masaj tekniklerini alabilirsiniz. Şunu söylemeliyim ki Tayland'a giden kişi masaj yaptırmadan gelirse onu Tayland'a gitmemiş sayın. Gerçekten müthiş deneyim.

Ertesi gün kendimizi sabahın erken saatlerinde kalkarak yüzen markete giderken buluyoruz. Bu arada gitmeden önce yaptığım araştırmada hep karşıma Damnoen Saduak isimli şehre 80-100 km uzaklıkta (tek yön) turist kazıklayıcı bu meşhur yüzen pazar çıktı. Tripadvisor'daki yazarların artık buna riayet etmediği artık son trendin daha rahat gezebildiğiniz ve daha tenha olan Taling Chan yüzen pazarı olduğunu gördük. Biz de öyle yaptık. Sadece haftasonları kurulan bu pazar'a BTS'de Saphan Taksin'den bir sonraki durakta inip, oradan yaklaşık 200 bahta taksi tutarak ulaşıyoruz. Taksi ile seyahat etmeden önce lütfen pazarlık yapınız. Sürprizlerle karşılaşmayın. Alın hesap makinenizi elinize gösterin fiyatı ,sürücüden tamam'ı alın ve geçin oturun. Yoksa taksimetre ile başa çıkamazsınız.

Taling Chan Floating Market - Yüzen Pazar gerçekten çok hoşumuza gitti. Bangkok'a iyi ki gelmişiz dediğimiz noktalardan. Tekne turuna başlamadan önce pazarın karadaki tarafını geziyoruz.Çeşitli egzotik meyveleri tadabilir, meyve suları , deniz mahsüllerini tadabilirsiniz. Hemen pazarın giriş kısmında 3 saatlik -3 ayrı yüzen pazarı size gezdirecek tur paketini 100 baht = yaklaşık 8 TL'ye alacağınız turun biletini alıyoruz. Her yarım saatte bir tur var. Buradan başka tur satan başka bir yerde yok. Zaten pazarın bulunduğu alan çok küçük. Teknemize geçiyoruz. Kültürlerarası kaynaşmanın bol olduğu teknemizde , oturduğunuz sıra numarası ne ise, yolculuk boyu aynı sıra numarasında gitmeniz gerekiyor. Bizim tercihimiz orta kısım oluyor. Tur rehberi elinde mikrofon Tay dilinde şarkılar türküler, eksik İngilizcesi ile etrafı tanıtma isteği beni açıkçası üzüyor. Turisti memnun edebilmek için ellerinden gelen ne varsa yapıyorlar. Tekneye binerken de profesyonel fotoğraf makinesi ile birisinin sizin fotoğrafınızı çekiyor. İlk önce ne olduğunu anlamadık ama turun başladığı yere geri döndüğümüzde yüzen market hatırası teknede çekilmiş harika çerçeveli bir fotoğrafın bizi beklediğini görüyoruz. Fiyatı ise 100 baht. Biz onun çerçevesini İstanbul'da 200 bahta alamayız. Çok hoşumuza gitti.
Tekne turu boyunca 3 farklı pazarda durup alışveriş yapabiliyorsunuz. Her birinde yaklaşık yarım saat molanız oluyor. Her bir pazarda yeme-içme , hediyelik eşyacı mevcut. Fiyatlar gerçekten çok makul. Bu arada kanallarda tekneniz ile giderken çeşitli evlerin arasından, liman bakkallardan geçeceksiniz. Üfür üfür hızlıca giden tekne sıcak Bangkok gününüze ilaç olacak.

Benim yıllardır fillere olan hayranlığım , sevgim ve kutsal hayvan olarak kabul etmem ( Kuran-ı Kerim'de Fil Suresi vardır ki Fil'in mübarekliğini Türkçe tercümesinden anlayabilirsiniz.) beni Kuala Lumpur'daki zorlu beşeri koşullardan dolayı uzak tutmuş, ne yazık ki orada gidememiştim. Fakat bu sefer kararım karar ve o fillerle bu kez tanışılacaktı. Tripadvisor'dan yaptığım forum yazışmalarında elimdeki seçenekler oldukça az. Safari World isimli hayvan parkında çok fazla gösteri amaçlı hayvanların zarar gördüğü yönünde bilgiler geldi. PETA'cılar buraya gidilmemesi için elinden gelen yazışmayı tarafımla yaptılar. Bunu geçtim, hayvanların en iyi bakıldığı , onlara zarar verilmediği yer arayışımda Chiang Mai şehrindeki fil yetimhanesi oldu fakat burası için zaman ayıramazdık çünkü Bangkok'tan yaklaşık 1000 kilometre Kuzeyde yer alıyor. Diğer alternatifim Ayutthaya'da fillerle tanışmaktı fakat elinde orak gibi nesneleri hayvanlara batırarak yön vermeleri beni çok huzursuz edeceğinden bunu kabul edemezdim. Neyse Tayland'lı tekne turunda tanıştığım yerel halk Samphran Elephant Ground Zoo'yu önerdiler. Hem Bangkok'a yakın oluşu hem de hayvanlara iyi davranılması bizi buraya yöneltti. Sabahın saat 8'inde Samphran'ın kapısında gece rüyasında fillerle geçirmiş gibi parkın çalışanlarından önce gelerek bir rekora imza atıyoruz. Eminim oranın çalışanları bizi orada öylece gördüklerinde "rüyalarında mı görmüşler" demişlerdir. Bu arada neden buraya erken geldik. Şehirden yaklaşık 50-60 kilometre uzağa gideceksiniz ve sabah trafik olma ihtimali ile gün kaybı yaşamamak için erken gelmeyi tercih ettik. Tabi haliyle gittiğimiz günün Pazar günü olmasını gözden kaçırmışız. Yahu Pazar günü yollar boş olur neden bu aklımıza gelmedi ? Taksi bizi 50 kilometrelik yolu yarım saatte götürüverdi. Neyse bizde parkın girişinde öylece beklerken parkın dışında tur attırılan filleri görmemle heyecanlanmam bir oluyor. Dahası fillerin bu kadar sıcak kanlı, hızlı hareket etmeleri beni çok şaşırtıyor. Herşey çok hızlı. Saat 08:30'da parka biletlerimizi 600 baht ödeyerek giriyoruz. İlk karşılayan elbette benim rüyam, hayalim , dostum , kardeşim ve kutsal hayvanım Filler oluyor. Anne- kız duran o sevimli ikili ile buluşmam , işte o an belki hayatımda en çok mutlu olduğumu hissettiğim , sevinçten gözümden yaşlar geldiği o andır. Hayatımda bu kadar mutlu olduğumu hissetmedim. File ilk dokunmam sanki vücudumdaki tüm negatif enerjiyi yok etti. Bu kadar sıcak kanlı , bu kadar samimi bir dost edasıyla karşılaması bizi bizden alıverdi. Buradan kendimizi çeşitli yaş grubuna göre sınıflandırılmış timsah havuzlarıyla karşılaşıyoruz. Saat 10:30 gibi fillere biniş başlıyor. Saat 11:30 gibi de timsah gösterisi hani şu bakıcıların timsahın ağzına soktuğu gösteri. File biniş için ayrıca 600 baht daha ödüyorum. Yaklaşık 20 dakika süren , özel biniş parkuru bulunan fille tura başlıyoruz. Tur bitiminde kendimizi diğer boş yerleri doldurulmuş yavru anne filler oluyor. Buradaki yavru fil 5 aylık ve resmen kabına sığmıyor. Yerinde bir 30 saniye sabit kaldıysa ne alâ ! Buradan fillerin tiyatrosu var. Filler eğitilmiş, futbol oynuyorlar, dans ediyorlar ve daha neler neler.

Park çıkışında fotoğraf çekinmek için yerini alan kaplan ile tanışıyoruz. Tanışmamız kendisinin o tok sesi ile kükremesiyle oluyor. Bu arada kaplan sadece 2 zincir ile bağlı ve uyuşturulmuş falan değil. Bunun için kişi başı ilaveten 100 baht ödüyorsunuz.

Samphran sonrası Wat Arun'a gidiyoruz. Wat Arun çevresi ile çok özel kompleks. Bence Wat Arun'dan ziyade dışındaki tapınakları gidip görmenizi tavsiye ederiz.

Buradan yeniden Khao San Road'da geziyoruz. Daha doğrusu alışveriş yapıyoruz.

Bangkok'tan açıkçası Pattaya ve Ayutthaya'ya gitmek zor geldi. Zaten İstanbul'da günümüz saatlerce yolda geçiyor. İşim gereği de çok fazla yolculuk yaptığımdan otobüs bekle, tren bekle, turdakileri bekle falan bu muhabbetlere girmek istemediğimizden bize özel butik turumuzda bu iki kente ziyarette bulunmadık. Pattaya biraz seksüel gezginlerin uğrak yeri olduğunu biliyoruz. Ayutthaya ise tapınak severlerin. Açıkçası o kadar çok tapınak gördük ki artık bir yerden sonra sıkılıyorsunuz.

Haftasonu gideceğiniz bir diğer önemli yer Chatuchak Weekend Market - Haftasonu Pazarı. Burası dünyanın en büyük pazarı. İnanılmaz kalabalık. Sıcaktan pestiliniz çıkmazsa buyrun gezin. Fakat burada sadece 1 saat kalabildik gerçekten dayanılmaz sıcak ve kalabalık. Üstelik nitelikli şeyler almak isterseniz burada bir şey bulmanız biraz zor. Buranın kapalı ve avm'ye bürünmüş hali zaten şehrin içinde MBK MALL olarak geçen her turistin göz bebeği alışveriş merkezi. Buraya BTS ile ulaşımınız kolay. Aynı zamanda içinizde kalmasın Chatuchak'a da BTS ile ulaşabilirsiniz.

Siam Paragon Mall - Lüks alışveriş merkezi
Central World - Lüks ağırlıklı alışveriş merkezi
Terminal 21 - Normal sayılabilir alışveriş merkezi - en güzel yanı her katı ayrı ayrı konseptlerde. 4. Katı İSTANBUL temalıydı.
Bangkok Fashion Outlet - Benim favorim oldu. Fiyatlar gerçekten iyi ve kalitede ortada. Bilinen markalar var. Üstelik tax free alabiliyorsunuz.
Robinson - Bangkok Fashion Outlet'e çok yakın. Aynı zamanda buraya ulaşmak için Saphan Taksin BTS'de inip MAPS. ME uygulamasıyla yeri kolayca bulabilirsiniz. Duraktan alışveriş merkezine yaklaşık 3-5 dakikada yüreyeceksiniz.

Bangkok Fashion Outlet benim otelime yakındı. Buraya Surasak BTS istasyonunda inip ulaşabilirsiniz. Gitmeden önce şunu bilmelisiniz saat 11:00'de açılıp 20:00 kapanmaktadır. Güncel saatler için alışveriş merkezinin saatlerini internet sayfasından bakınız. Bu alışveriş merkezinin bulunduğu cadde üzerinde Naraya isimli bezden çanta yapan mağazada fiyatlar uygun ve ürünler çok kaliteli. Yine bu cadde üzerinde Nişantaşı esintisi görebilirsiniz. Benim esas bu caddede ilgilendiğim ise Hindu Tapınağı Sri Mariamman Temple oluyor. İçeride fotoğraf çekilmesi yasak.


Bangkok alışveriş sever, masaj sever ve yenilenmek isteyenlerin şehri olabilir. Gittiğim ülkelerde beni en çok orada yaşayan insanların tavrı etkiler. Yerel halkın yolda kalmışa yaklaşımı, yol göstericiliği , önemi dikkatimi çeker. Burada 'respect' yani saygı duymak kavramını daha net gördüm. Alışveriş yaparsanız kasadaki kız iki elin göğsü hizasında birleştirir ve size 'kapunkap' der yani teşekkür eder. Alışveriş merkezine girerseniz üniformalı güvenlik görevlisi size asker selamı ile karşılar. Hep bir teşekkür hali , hep bir minnettarlık. Bu insanların bunu yapmasını gerçekten istemiyorum. Kimse kimseye boyun eğmesin, onlar da hep bir Batılı'nın kendine olan özgüveni gibi dik olsunlar isterdim. Bangkok insanı beni böyle etkiledi. Bangkok gezimden aldığım öğreti : 'SAYGI' oldu.

Ben bir satış ve pazarlama bölümü müdürü olsam iş arkadaşlarımı bu şehirde tur atmalarını isterdim. Gezdikten sonra gözlemlerini sorardım. İlk dikkatlerini ne çekmişti bunu öğrenirdim. Bence müşteri odaklılığı sağlamak isteyen tüm şirketlerin , çalışanlarını veya ilgili bölüm müdürlerini buraya küçük bir gezintiye getirmeleri tavsiye olunur. SAYGI ve SADAKAT kavramlarını görecekleri ve ders çıkartabilecekleri harika bir kozmopolit Bangkok.

Bangkok'ta gezilebilecek diğer yerler:
Asiatique - hem eğlence hem alışveriş mekanı. Chayo Phraya nehri kıyısında yer alır. Saphan Taksin BTS'nin altındaki SATHORN limanından ücretsiz tekneler sizi buraya götürecektir.
BAIYOKE HOTEL - bu otelin belirli katlarında akşamları dress code uygulaması vardır. Burada hem yemek yiyebilir hemde şehri kuşbakışı ışıl ışıl seyredin.
Patpong Night Market - Gece kuşlarının yeri. Bize göre olmadığından gitmedik.
Dusit Zoo - Şehrin merkezinde 100 bahta gidebileceğiniz hayvanat bahçesi - hayvanlar kafeslerin içerisindedir. Safari World ve Samphran'daki gibi dokunma ve tanışma imkanınız yoktur.
Jim Thompson Evi - burası MBK MALL - National Stadium BTS durağının oradadır. MAPS. ME uygulamasıyla rahatça ulaşacaksınız. Yaklaşık 300 metre falan yürürsünüz. Geleneksel Thai- Tay halkı evini görebileceğiniz müze-ev. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Transfer/ Transit Uçuşlarda Vize Gerekiyor mu? [2020]

İstanbul'dan ve Ankara'dan Trenle Nerelere Gidilir? [2020]

Kıbrıs Vize Gerekiyor mu?

İngiltere - Birleşik Krallık Vize Başvurusu

Beyrut - Beirut Lebanon #SNAPSHOTS