Hong Kong Gezi Rehberi [2019]
#HongKong #Çin'in özerk ülkesi. Dünyanın en küçük ülkelerinden ama ekonomiyi yönlendiren en önemli şehirlerinden. Jackie Chan ve Bruce Lee'nin anavatanı Hong Kong, uzakdoğunun dinamizm merkezlerinden. Bu kendine münhasır ülkeyi sizin için anlatmaya çalıştım.
Hong Kong deneyimimizi nasıl planladık ?
Bruce Lee'nin memleketi, uzakdoğunun incisi , Asya'nın yükselen yıldızı Hong Kong seyahatimizi discoverhongkong.com adresinden planlayarak başlıyoruz. Bu websayfasının nasıl kullanılacağı ile ilgili size daha detaylı bilgi veriyor olacağız. Size uygun pek çok e-coupon ile indirimleri yakalayabilir, üstelik pek çok güncel etkinlikleri bu web sayfasından takip ediyor olacaksınız.
Discoverhongkong.com ayrıca sizin gün gün plan oluşturmanızı, bunu pdf olarak kaydetmenize olanak sağlıyor. Butik gezi planlarınızı birleştirerek Lonely Planet kitaplarına muhtaç olmadan gezinizin kapsamını geliştirebilirsiniz. Üstelik size planladığınız bir noktayı - aktiviteye en yakın konumda olanların yerlerini de göstermektedir.
Discoverhongkong.com'daki gezini planla kısmını kullanarak oluşturduğumuz programa göre Hong Kong'u bizler de tanıyor olacağız.Discoverhongkong.com Hong Kong'un Resmi Turizm Ofisi tarafından hazırlanmaktadır.
Zira, seyahatimi bu kullanışlı websayfasını kullanarak tamamladım. Rotanızı gün gün oluşturabilir. Efektif kullanım için sabah, öğle ve akşam programlarınızı gideceğiniz yerlere yakın ilgi alanınıza göre alternatif noktaları da sizlere seçenek olarak sunmakta.
Aynı zamanda E-COUPON kısmında şehrin indirimlerini de göz atabilirsiniz.
Hong Kong vize istiyor mu?
Hong Kong , Çin'den hariç ayrı bir ülkedir. Hong Kong Türk vatandaşlarından turistik seyahatleri için vize istemiyor. Çin ise her türlü seyahatiniz için vize ister.
Hong Kong'a nasıl gidilir?
Türk Hava Yolları ile İstanbul'dan direkt uçuş mevcut. Bilet fiyatları biraz yüksek. Emirates , Etihad ve Qatar Airways ile aktarmalı uçabilirsiniz. Ayrıca, Hong Kong'un ulusal havayolu şirketi Cathay Pasific ile uzakdoğu, Avrupa, Amerika ve Avustralya'dan direkt uçuşlar mevcut. Üstelik Cathay Pasific ile bu ülkelere de aktarmalı gidebilirsiniz.
Hong Kong Havalimanından bahsetmek istiyorum. Dünyadaki en büyük ilk 5 havalimanı içerisinde. Bu zamana kadar Singapur Changi Havalimanı'ndan sonra gördüğümüz en şık ve konforlu havalimanı. Yalnız çoook büyük. Bizim yeni İstanbul Havalimanı kadar büyük. (İstanbul Havalimanı ayıptır söylemesi dünyanın en büyüğü :) (şuraya nazar boncuğu emojisi : 🧿)
Hong Kong'ta nerede kalınır?
Hong Kong dünyadaki en küçük ülkelerden biri. Alanı çok geniş olmadığı için hep dikine büyümüş, bütün şehir merkezi gökdelen kaynıyor. Halkın bir çoğu da bu gökdelenlerde çalışıyor, akşamları bunlardan bakımsız olanlarında yaklaşık 10-20 metrekarelik evlerinde yaşıyor. Hatta, bu evlerden daha ilginç olanları ise kafes şeklinde olanlar. Bir 20 metrekarelik oda düşünün, ranzalar yerine kişinin yatağının olduğu kafesler var. Tıpki tavuk kümesi gibi. Yani anlayacağınız, burası pahalı.
Konaklama için benim şahsi tavsiyem , hem ulaşımı hem de semtin sakinliği ile North Point civarında kalmanız olacaktır. Şehir merkezindeki her yere zaten metro ve Ding Ding ile ulaşmanız oldukça basit.
Sizin için derlediğim otellerden harita üzerinde seçip, devam edin.
Booking.com
Hong Kong'a ne zaman gidilir?
Mayıs'tan Kasım'a kadar şiddetli yağmur zamanı. Buradakiler "kara yağmur" diyor. Ayrıca, ülke genelinde tayfun çok sık yaşanan bir doğa olayı. Bu yüzden tayfun derecelerine göre gezmenizi şiddetle tavsiye ederiz.
Gelelim biz nereleri gezdik Hong Kong'da ?
İlk akşam otele eşyalarımızı bırakır bırakmaz, şehrin ışıltısı ve cıvıltısına kendimizi teslim ettik. Kaldığımız taraf North Point tarafı ve buradan hem metro hem de 2 katlı tramvay Ding Ding'i kullanarak şehrin en işlek noktalarına rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Zira, ilk akşam benim çok binmek istediğim Ding Ding'e atlıyoruz. Üst katın en önüne kuruluyor ve şehir ile insanları gözlemliyorum.
Causeway tarafına geldiğimizi , ışıklarda yığınla bekleyen insanlar , tıklım tıklım dolu metro ve tramvay duraklarından anlıyoruz. Burada çok fazla alışveriş merkezi bulunmakta, fakat İstanbul'un Nişantaşı'sı olduğunu söylemem gerekir fiyatlar konusunda. SOGO ve birçok mağaza burada.
Wan Chai bölgesi biraz daha orta gelirli noktası gibi. Ertesi gün indiğimiz bu durakta gündüz kurulan halk pazarında insanların nasıl yiyecek aldıklarını gözlemledik.
North Point'ten yani önemli ara duraklardan aynı zamanda bazı hatlar için son durak olan North Point durağından binerek son uca Western Market tarafına kadar gidebilirsiniz.
İlk akşam hazır gelmişken gökdelenlerin ışıltısını da bir görelim dedik. IFC Mall tarafında ilk durakta inip kendimizi footway bridge ile Star Ferry (şehir hatları vapuru)'na bırakıyoruz. Zaten footway bridge üzerindeyken Batılı sokak müzisyenleri ile Apple'ın hani şu Hong Kong tanıtımlarında görülen altından yol geçen mağazasını da görmüş oluyorsunuz.
Yolun diğer tarafından baktığınızda üçgen yapılı ve Hong Kong'un sembollerinden Bank of China ile HSBC Bank'ın binalarının görsel şölenini göreceksiniz.
Star Ferry ile yolculuk (Central ile TST arası) 2,3 HKD yani yaklaşık 2 TL civarı. Üfür üfür boğaz havası gibi size bu vapur yolculuğu çok iyi gelecek. Özellikle akşam gökdelenlerin ışıltısı size çok özel gelecek ilk akşam.
Yaklaşık 5 dakika süren yolculuk sonunda kendimizi TST tarafında Clock Tower kısmında buluyoruz. Yalnız akşam yemek yemek için yer ararken helal restoran olduğundan KFC'yi MAPS.ME uygulamamızdan arıyoruz. Tam o sırada bir Türkçe sesleniş "bir yer mi arıyorsunuz?" oldu. Vapurda önümüzde oturan Türk görünümlü arkadaş , nedense arkasında oturmamıza rağmen ve Türkçe konuşmalarımızı duymasına rağmen vapurda bizimle konuşmadı. İnince de "bir iyilik" yapayım düşüncesi düştü içine sanırız. "Burada KFC bulamazsınız. Bir Türk lokantası var. Sushi sever misiniz ? Ama siz yemezsiniz" diye bizi aşağılayan bir tavır ile "Aksine Sushi'yi severiz fakat doyurucu değil" dedik. Onun yönlendirmesiyle Türk lokantasına gittik. Bunca zamandır ilk kez gittiğimiz bir ülkede Türk lokantasına gittik. Hemen döner, patates kızartması falan söyledik. Çalışanlar Çinli . Patronda ortalıkta yok. Gelen kitle Hindistan'dan falan. Neyse sonuç kişi başı 35 TL'lik doyurucu olmayan bir akşam yemeği deneyimi.
Lokantanın bulunduğu tarafta pek çok ülke lokantası bulabilirsiniz. Akşam kendimizi The Peninsula Hotel , Clock Tower , Space Museum , Art Museum'un bulunduğu , Hollywood starlarının ve Bruce Lee'nin heykelinin olduğu sahile bırakıyoruz. Burada boğazın diğer tarafından kaldığımız yakaya el sallıyoruz. Işıl ışıl şehirde gece insanların halen ayakta olmasına şaşıyoruz. Çok canlı.
Gerisin geri Star Ferry ve metro ile odamıza geri dönüyoruz.
Hong Kong'da ilk gün planımızı öğleye kadar Causeway tarafındaki alışveriş merkezlerine ayırıyoruz. Sonrasında The Peak - Victoria Tepesi'ne çıkıyoruz. Burası gerçekten Güneşli günde gitmeniz gereken bir nokta. 45 derecelik açıdan biraz fazla diklemesine bir funiku yolculuğu ile tepeye ulaşıyoruz. Burger King'in bulunduğu tarafta şehre ücretsiz panoramasında fotoğraf çekinebilirsiniz. Fakat esas olay Terrace 428'de yani şehre 428 metre yukarıdan bakacağınız özel gözlem terasında. Burası gerçekten çok güzel. Burada çeşitli pozlarla sizi çekecek özel fotoğrafçılarda mevcut.
Bu noktadan hem Kowloon tarafı hemde Hong Kong adası tarafındaki tüm binalara kuş bakışına yakın bir gözlem sağlayabilirsiniz. Gitmeden önce burası için akşama doğru gidin ışıltıyı görmelisiniz diyenler bence halt etmiş. Akşam esas gözlem tepeden aşağıya bakmakla değil. TST tarafında ses ışık şovunu da izleyeceğiniz TST müze tarafı :) Akşam bence hiç riske atmayın. Yağmur, sis bir şey göremeyebilirsiniz Victoria Tepesi'nden. Bu arada Victoria Tepesi - The Peak adeta bir turizm kompleksi gibi. Burada Teras'a çıkacağınız noktada pek çok hediyelik eşyacı , yeme-içme yerleri , çeşitli dükkanlar bulunmakta. Aynı yapı içinde Madamme Taussaud's Müzesi bulunmakta. Girişinde sizi Bruce Lee karşılıyor.
The Peak tarafında Trick Eye diye üç boyutlu görsel çalışmaların bulunduğu çılgın fotoğraf çekinmek isteyenlerin gideceği atölyeye sizde uğrayabilirsiniz. Burası The Peak kompleksi içinde.
Akşam kendimizi Ladies Market'e hazır hale getirmek için Kowloon tarafındaki Mong Kok durağında iniyoruz. Buradan bir durak sonra Prince Edward durağında inerseniz Bird Market - Kuş Pazarı'ndan da başlayabilirsiniz. Fakat yorgun olduğumuzdan tercihimizi biraz kısaltıyoruz ve Mong Kok tarafında geziyoruz. Burası hani o Çince levhaların ışıl ışıl parladığı nokta. Nathan Road boyunca şehrin kıpırtısını seyredebilirsiniz. Yalnız tek koşul ayakta. Oturacağınız ne bir bank, ne de bir kafeterya var. Bir kapı eşiğinde dursanız bu sefer kapı güvenlikçisi sizi oturmuyor. Şehrin önemli sorunu oturacağınız bir yer bulunmaması. Sanırım bu yüzden hepsi dal gibi zayıf.
Bizim tercihimiz Gold Fish market tarafı oluyor. Burada Japon Balığı ve envai çeşit süs balığı satan dükkanlar mevcut. Fiyat oldukça uygun. MAPS. ME uygulamasıyla Ladies Market yönüne yöneliyoruz. Buradaki standlarda pazarlık serbest. Fakat fiyatlar pek uygun olduğu söylenemez. Düşük kalitede satılan pek çok şey açıkçası daha ucuz olmasını umarken, bence çok yüksek geldi.
Kuzeyden Güney'e inercesine Ladies Market boyunca TST tarafına doğru yürüyoruz. Aynı zamanda Ladies Market tarafının paralelinde de Sneaker Market- yani spor ayakkabı pazarı bulunmakta. Burada aslında pazar değil, dükkanlar bulunmakta. Hepsinde zaten bilindik o iki markanın , ürünleri mevcut.
TST tarafında gitmek istediğim Space Museum modernleşme çalışması nedeniyle 2016 sonuna kadar kapalıydı. Buna üzüldüm. Aynı zamanda Bruce Lee'nin sahildeki heykeli ve Hollywood Star Road kısmını da restorasyon için kapatmışlardı. Neyse sağlık olsun dedik ama şu an açık olduğunu söyleyebiliriz.
Buraya kadar Hong Kong'da gidilmesi gereken başlıca yerleri tamamladık. Eee, peki şimdi ne yapacağız? North Point'ten tekrar bin , Wan Chai'de in. Buradaki pazarları dolaşabilirsiniz. Bence şehir içinde en uygun alabileceğiniz şeyler burada. Buradan Ding Ding ile Western Market'e geçiyoruz. Hazır gelmişken HongKong-Macau feribot iskelesine geçiyoruz. Aslında pasaportlarımız üzerimizdeyken gidelim mi, gitmeyelim mi bunun karmaşasını yaşıyoruz. Bu karmaşanın nedeni benim pasaportuma Hong Kong'un ülkeye girişte RESTRICTED belgesi düzenlemesi. Aynı zamanda buraya gelmeden önce Instagram'da takibe başladığım başka birinin Macau girişinde yaşadığı problemler , benim Macau'ya gidişimi açıkçası endişelendirdi ve gitmekten vazgeçiyoruz. Zaten gitsek Macau'da ne yapacağız. Orası da ayrı bir mevzu. Kumar tutkunu değiliz, artık yorulmuşuz da (Hong Kong ile Tayland seyahatimizi bir yaptığımızdan ve Hong Kong öncesi Bangkok'ta olduğumuzdan biraz yorgun geldik Hong Kong'a). Neyse gitmekten vazgeçiyoruz.
Buradan otele gidip bir-iki saat dinleniyoruz. Normalde sabah bir çıkarız , gece döneriz fakat nedense burada Hong Kong'da kendimizi pek bir yorgun buluyoruz.
Akşam saat 20:00'de TST sahilinde başlayacak ücretsiz ses ışık gösterisi için çıkıyoruz. Bu sefer Yau Ma Tei durağında inip, Temple Street Market ve civarını turluyoruz. Burası için anlam veremedik. Temple yani tapınağın bulunduğu yerde bir çok seksüel materyal satan işportacı ile karşılaşıyoruz. Burada aynı zamanda Tarotçuların da çadırları mevcut.
Ve Hong Kong'un en çok bilinen atraksiyonu Ses Işık Gösterisi başlıyor. Açıkçası bizi pek sarmadı. Bence bir hayal kırıklığı. Zannediyordum ki tüm gökdelenler katılıyor fakat yanılmışım sadece bir kaç gökdelen ışıklarını açıp kapatarak başlıyor gösteriyor. Çin'in geleneksel teknesi - her neyse adı bir türlü aklıma gelmiyor - o bir kaç tur atıyor deniz üzerinde. Alın size şov. Bizimle birlikte gelen Hintli'lerde 10-15 dakikalık bu gösteriyi bitmesini beklemeden , kameralarını toparlayıp ayrılıyorlar.
Buradan kendimizi dünyanın en uzun yürüyen merdiven hattı olan Mid-Escalator tarafına geçiyoruz. Escalator tarafı alt taraflar bar-bistro kaynıyor.
Ertesi gün için aslında Macau'yu planlamıştık, fakat ülkeden yaşanan örnek sıkıntılardan dolayı gitmekten vazgeçtiğimizden bugünümüz bize kalıyor. Ne yapalım? Aldık listeyi düşündük. Burada vaktiniz varsa 10bin Budha Tapınağı'na gidebilirsiniz. Biz açıkçası tapınak görmekten biraz sıkıldık. Bu sebepten turumuzdan çıkardık. Hem de oraya gitmek için 2 saat zaman ayırmamız gerekecekti. Rotamızı Big Buddha'ya çeviriyoruz. Otel lobisinde bir de ne görelim - Tayfun Uyarı - Sinyal no:1 - Bu ne anlama geliyordu. Resepsiyondan bilgi alıyoruz. Sesli bir alarm var mı? Varsa nasıl ? Sinyal seviyeleri neler ? En son sinyalde ne oluyor? Seviye en yükseğe gelince sığınak var mı? Bunları soruyoruz. Olay Tayfun no:8 en üst seviyede koptuğunu öğreniyoruz. Herhangi bir sesli alarm yok. Halk turiste pek açık değil ve turisti hoş karşılamıyorlar. Batılılar için 'beyaz' diyorlar. Pek sevildiğimizi söyleyemem. Hani olur da tayfun çıkarda yolda falan kalırız, bir de bize söylemezler falan. İşi sağlama almak lazım. Bu yazdıklarım belki "amannn amma abartmış" falan dedirtebilir, görmeden yorumda bulunmamızı tavsiye ederim. Batılılarla beşeri ilişkiler çok kötü. Bunu şansımıza tramvayda karşılaştığımız orada yaşayan Türk bayandan da teyit ediyoruz. "Ölseniz su vermezler" demesi üstüne tuz biber oluyor.
Big Buddha için hep bir teleferikle gitmeyi gösteriyorlar. Tayfun çıktığı gün biz de teleferik noktasına geliyoruz. Fakat tayfundan dolayı çalıştırılmadığını söylüyorlar. Alternatif yol olarak buradan otobüs geçtiğini söylemeliyim. İlla teleferikle gitmenize gerek yok. Üstelik teleferik biraz ürkütücü geldi bana burada. Deniz üstünden falan gideceksiniz. Oldu bir şey oldu nasıl kurtulacaksınız. Otobüs hem çok deha hesaplı, hem daha güzel yolculuk. Hong Kong'un köylerinden geçe geçe gideceksiniz. 45 dakikada Big Buddha'da dasınız.
Big Buddha aşağıdan pek bir küçük gözükse de , yakından gerçekten adı gibi büyükmüş. Tian Tin Big Buddha olarak geçen bu noktada bulunduğu kompleks içindeki manastırı da ziyaret edin. Çok fazla turist yok buralarda. Not biz buralardayken, tayfun no:3 seviyesinde yakalandık. Zayıf biri kesinlikle uçardı.
Dönüşte otobüsün son/ilk durağı City Gate Outlet AVM'ye girebilirsiniz. Burada bilinen tüm markaların mağazası var. Fiyatlar bizdekilerle aynı. Pek bir fark yok.
Ertesi gün planımız tam gün Disneyland oluyor. Daha önce Singapur'da Universal Park'a gitmiştik. Disneyland bize pek bir küçük geldi. Gitseniz de olur. Gitmeseniz de. Üstelik Singapur'daki gibi yarı açık-kapalı değil. Tamamen açıklıktasınız. Yağmur yağdığında biraz kısıtlanacaksınız. Oyuncakları yağmurda durduruyorlar. Burası biraz bize daha çocuklara yönelik geldi. Oysa ki Singapur'daki Universal Park çok daha fantastikti ve daha çok eğlendik. Eğer çocukla giderseniz vay halinize. Gerçekten eğlenme kelimesini unutmanız gerekecek.
Hong Kong'da gidebileceğiniz diğer yerler:
- Cat Street - antika dükkanların bulunduğu sokak. Mid-Escalator tarafındadır.
- 10.000 Budha Manastırı - Şehre biraz uzak ama metro ile yine ulaşabiliyorsunuz.
- Ocean Park - Disneyland gibi diğer tematik eğlence parkı. Burası Disneyland'a göre biraz daha ucuz. Fakat çok kalabalık olduğunu biliyorum.Burada Panda görebilirsiniz.
- Aberdeen - Balıkçı kasabası - tanıştığımız Hintliler gitmiş. Pek beğenmemişler. Balıkçı kasabasında ne işim var!
Hong Kong kaç günde gezilir?
Hong Kong kısaca 2 günde bitireceğiniz yer. Disneyland için artı 1 gün daha gerekli.
Bu seyahatimden edindiğim öğreti "İNSANLARI SEV" oldu. Hong Kong'ta insanlar birbirini sevmiyor. Desenize senin ülkende çok mu seviyor herkes birbirini. O değil aslında kastettiğim. Buradaki insanlarda hiçbirşeye karşı sevgi görmedim. Herşey robotlaşmış. Ruhsuzlaşmış. Aynı gezegende yaşadığımızı düşünmüyorum. Ya da bedenleri burada ruhları çalınmış gibi. Haruki Murakami'nin Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu kitabındaki gibi ruhlar çalınmış be kardeşim. Yok öyle bir şey Hong Kong'lularda.
İyi yolculuklar,
Yorumlar