Bir Haftasonu Kaçamağı : Şanlıurfa [2020]
Tarihin sıfır noktası olarak kabul edilen Göbeklitepe'si, Balıklıgöl ve Hz. İbrahim'in hatıralarının kadim kenti Şanlıurfa'yı bir haftasonu tatilinde yakından tanımaya ne dersiniz? Bunun için tam 48 saatiniz var. Şanlıurfa gerçekten çok güzel.
İki günlük bu maceraya nedense çok daha bir farklı heyecan duyduk. Ailecek yaptığımız bu ziyaret, bizi bu şehre kendini büyülettirdi.
Şanlıurfa'ya nasıl gidilir?
Tren hattı yok. Otobüs veya uçakla gidebilirsiniz.Şanlıurfa'da nerede kalınır?
Balıkgöl civarında bir çok güzel otel mevcut.
Manici Hotel gerçekten Booking.com’da belirtildiğinden çok kolay bulunabilen ve ayrıca Balıkgöl ile karşı karşıya. (ikinci gidişimizde Booking.com Türkiye içi rezervasyona kapatıldığından kendim oteli arayarak rezervasyon yaptırdım)
Otel tasarımı gerçekten muhteşem, uygun fiyatlı , konforlu ve merkezi yerde olması gerçekten dengeli.
Oteli herkese öneriyorum. Özellikle lobi ve restoran kısmının tasarımı bir ayrı hoşumuza gitti.
Otelde engelli misafirlerin konaklayabilmesi için asansör bulunmaktadır. Personel oldukça yardımsever.
** İkinci kez Şanlıurfa'ya gittik. Çünkü ilk gidişimizde doyamadık. Türkiye'de böylesi misafirperver şehri gerçekten bize çok iyi geldi. Aynı otelde hatta aynı otel odasında kaldık.
**Üçüncü kez Şanlıurfa'ya Şubat 2020'de gittim. Bu kez arkadaşlarla Şanlıurfa Öğretmenevi'ni tercih ettik. Balıkgöl ve çevresine gitmek için otobüs veya taksi kullanmanız gerekecek. Araç kiralarsanız, şehir merkezi içinde İSPARK benzeri otopark işletmeleri var.
** İkinci kez Şanlıurfa'ya gittik. Çünkü ilk gidişimizde doyamadık. Türkiye'de böylesi misafirperver şehri gerçekten bize çok iyi geldi. Aynı otelde hatta aynı otel odasında kaldık.
**Üçüncü kez Şanlıurfa'ya Şubat 2020'de gittim. Bu kez arkadaşlarla Şanlıurfa Öğretmenevi'ni tercih ettik. Balıkgöl ve çevresine gitmek için otobüs veya taksi kullanmanız gerekecek. Araç kiralarsanız, şehir merkezi içinde İSPARK benzeri otopark işletmeleri var.
İki günlük bu maceraya nedense çok daha bir farklı heyecan duyduk. Ailecek yaptığımız bu ziyaret, bizi bu şehre kendini büyülettirdi.
Şanlıurfa Havalimanı'na nasıl gidilir?
Urfa’ya bir akşam vakti ulaştık(ilk gittiğimizde). İkinci gidişimiz gündüz gözüyle oldu. Urfa havalimanı oldukça
yeni ve modern. Şaşırtıcı biçimde daha yoğun şehirlerin havalimanlarından bile
çok düzenli ve güzel buldum.
Havalimanı – Şehir merkezi arası 40 km. Havalimanı
Şanlıurfa’nın Diyarbakır yönü üzerinde.
Yollar duble yol ve yeryer ışıklandırma bulunmamaktadır.
Çoğu zaman uzunları yakarak devam ediyorsunuz. Dikkatli gitmenizde fayda var.
Yol ayrıca yeni asfaltlanmıştır.
Şanlıurfa Sıra Gecesi nereye gidilir?
Manici Otel'de Cumartesi akşamları sıra gecesi düzenleniyor.
Ailecek sıra gecesi tertipleyeceksiniz, alkolsüz, Gülizar Konuk Evi'ndeki sıra gecesi haftaiçi-haftasonu düzenleniyor.
Her iki yer için gitmeden önce rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.
Şanlıurfa'da görülmesi gereken yerler:
Birinci gün - ilk 24 saat
Balıklıgöl
-
Rızvaniye Camii (Balıkgöl’ün bulunduğu külliye
içindedir)
-
İbrahim Makamı (Balıkgöl’ün bulunduğu külliye
içindedir)
-
Ayn Zeliha Gölü
-
Hz. İbrahim’in doğduğu mağara
-
Said Nursi’nin ilk defnedildiği yer (1960
darbesi sonrası , bilinmeyen bir yere taşınmıştır.) (Hz. İbrahim’in doğduğu
mağara külliyesi içindedir.)
-
Dergah Camii (Hz. İbrahim’in doğduğu mağara
külliyesi içindedir.)
-
Özbek Çarşısı ve civarındaki hanlar
Gezildikten sonra aracımızla yolumuz çevremizde bizlere
yardımcı olan Urfalıların önerisi ile ilk üniversitenin kurulduğu Harran’a
yolumuzu çeviriyoruz. Harran’a 5 kilometre ötedeki Akçakale’yi de görelim diyor
ve yolumuzu Suriye sınırındaki Akçakale gümrüğüne çeviriyoruz. Buraya gelesiye
Harran’ın pamuk tarlaları ve pamuk taşıyan kamyonlarını görüyoruz. Pamuk
taşıyan kamyonlardan düşen pamuk parçaları yol boyunca çeşitli çalıların
arasına sıkıştığını görüyoruz.
Akçakale’ye giderken Suriyeli sığınmacıların kaldıkları
çadır kentlerin önünden geçiyoruz.
Yolumuzu yeniden Harran’a çeviriyor ve bu kez Kümbet Evleri
görüyoruz. Harran kalesini birkaç dakika içinde gördükten sonra, annemin
Harran’ın kümbet evlerini yakından tanıma isteği ile bizde kendimizi bir evin
avlusunda Selamun-aleyküm derken buluyoruz.
Evin ahalisi , hayatımda ilk kez “tanrı misafiri” ünvanıyla
sorgusuz sualsiz evlerine buyur ediyor, yemeğe , hadi olmadı çay için bari
derken buluyoruz. Harran’ın bu misafirperver, candan ve hoşgörülü insanlarına
olan hayranlığımız çok ama çok arttı. Sözde modern mega köy İstanbul’da
unutulan “medeniyet” kavramı ; burada medeniyet kelimesinin köklerinin atıldığı
bu coğrafyada yine bizi selamlıyor ve karşılıyor.


Urfa seyahatimiz sırasında her yaştan insanın ne kadar
kocaman kalbe sahip olduklarını gördük. Bu sevgiyle,anlayışla, merhametle ve
içtenlikle olan yaklaşım; bugüne kadar gittiğimiz yerlerin içinde en üst sırayı
aldığını söyleyebiliriz.
Harran’dan dönerken uğradığımız akaryakıt istasyonunda bir
arkadaşa “ayran var mıdır?” sormamla benzin istasyonun hemen yanındaki
restorana girip hemen ayran temin etmesi , hemde hiçbir talep etmemesi “siz
misafirsiniz” demesi , ısrarla parayı almasını teklif etmeme rağmen almaması ,
gerçekten inanılmaz.
Harran dönüşü Urfa’daki ilk akşamımızı Acem Kebap ile
taçlandırıyoruz. Şanlıurfa’da mutlaka patlıcan yemelisiniz. Evet, sadece kebap
olarak değil, bildiğiniz patlıcanın herhalini. Gerek ben, gerekse ailemin tüm
bireyleri her gittiğimiz yerde patlıcanlı yemeklere bayıldık.
**2 Yıl geçti aradan, ve bizim tercihimiz yine Acem oldu. Kendimizden geçtik resmen kebaplarda... Yemek sonrası tatlı seçeneğiniz çok fazla. Künefe, kadayıf ve Urfa'ya özgü Şıllık tatlısı.
Acem Kebap’ta Çulcuoğlu’nun tam çarprazında, ücretsiz
otoparkı var, aile salonu olarak da hizmet veriyor, alkolsüz , orta seviye bir
restoran. Bu arada kebap öncesi getirilen leben-soğuk ayran ve buğday karışımı
, çeşitli salatalar ile zaten öncesinde gözünüzü doyuruyorlar.
Tatlı için farklı bir mekan arayışıyla Foursquare ve Yandex
kurbanı oluyoruz. İstediğimiz tatlıcıyı bulamadan kendimizi sıcak bir mekan
arayışı içinde buluyoruz. Hemen Balıkgöl’e ve Şanlıurfa müzesine çok yakın
Piazza Alışveriş Merkezi’ne gidiyoruz. Burada Sporyum Kebap’tan meşhur Şıllık
tatlısını deniyoruz. Açıkçası , bu restoran mı yapamadı ya da genel itibariyle
beklentimizin mi altında kaldı ama bizim beğenimizi kazanamadı .
Antep girişinde bizi kelaynak kuşları
karşılıyor derken, yolda ipek yolunu temsilen yapılmış kervan heykelleri
karşıladı.
Antep’te ilk durağımız Pınar’la Zeugma Müzesi oluyor. Burada
M.S.100-300 yılları arasındaki çeşitli mozaik işçiliklerini görüyor ve
şaşkınlığımızı alamıyoruz. Müze gerçekten çok ama çok başarılı. Bizi esas
buraya çeken ise Nizip yakınlarındaki Zeugma Antik Kenti’nden çıkartılmış “Çingene
Kızı” isimli mozaik çalışmasını yakından görmek oluyor. Zeugma müzesinin
Çingene Kızı , Louvre müzesinin Mona Lisa’sına karşı. Gerçekten Çingene Kızı’nın
sergilendiği , o özel salon Türkiye’deki müzeciliğin nasıl geliştiğinin en
somut örneği oluyor. Müze ve müzedeki eserler genel anlamıyla beklentimizin
oldukça üstünde kalıyor. Mutlaka görmelisiniz.
Yolumuz bu sefer Antep kalesi ve öncesinde kültür yolu
kısmına düşüyor. Burada #Gaziantep çalışmasıyla yeni nesil hatıra fotoğrafı
çekilip, kale tarafına çıkıyoruz. Zeytin Han ve çevresi ile, İmam Çağdaş
Restoran , Bakırcılar çarşısı ve diğer hanları dolaşıyoruz. Buradaki esnafın , Şanlıurfa
esnafına göre daha katı olduğunu görüyoruz. Şanlıurfa’da tekerlekli sandalye
gören 100 metre öteden koşturup gelirken, burada kargacık burgucuk yollarda
takılan tekerlekli sandalyeyi kurtarmaya bir esnaf dahi yardım etmedi. Ayrıca,
fiyatlar Şanlıurfa’ya göre daha yukarıda kaldığını söyleyebiliriz.
Burada zaman kaybetmeden yolumuzu yeniden Şanlıurfa’ya
çeviriyoruz. Bu sefer ilk durağımız Hz. Eyyüp Peygamber’in kuyusu ve şifa
bulduğu mağara oluyor. Hz. Eyyüp külliyesinin çevresi Suriyeli Araplar
tarafından yeni yaşam alanı oluşturulmuş gibi. Külliyede de yazılı tabletlerde
göreceğiniz gibi, Kuran-ı kerim Sad suresinde geçen Hz. Eyyüp’ün sabrına
karşılık yeniden Allah tarafından güç kazandırıldığı yerleri görüyorsunuz. Allah’ın
Cebrail a.s ile yolladığı bilgi ile topuğunu birkaç vurmayla ortağa çıkan su
kaynağı ile yıkanan ve tüm hastalıklarından kurtulan Hz. Eyyüp’ün ,açtığı bu su
kaynağının bugün bir kuyu olarak görebiliyorsunuz. Aynı zamanda kuyu
içerisinden bakarak, o efsanevi suyun nasıl parladığını görebiliyorsunuz.
Buradan ayrılarak yolumuz bu kez yeniden veda için Balıkgöl’e
düşüyor. Rızvaniye Camii ‘nde son vakfe ile ayrılıyoruz. Balıkgöl’ün hemen
karşısındaki han içerisinde bulunan Halil İbrahim Sofrası’nda muhtelif
soframıza kavuşuyoruz. Yalnız Acem Kebap bu konuda çok daha hızlı olduğunu
söylemeden edemeyeceğiz.
Çiğköftenin ana vatanı Şanlıurfa’da gerek kebapçılarda
gerekse diğer yerlerde görmeyi beklediğimiz çiğköfte nedense göremedik.
Foursquare’de çiğköfteci arattım, bilindik markaların mağaza/standlarını buldu.
Tatlı için yemediklerimize öncelik tanıyor ve buna göre
Halep tatlısı olarak geçen Billuriye için Foursquare’den Miroğlu’na yolumuz
düşüyor. Burada künefe , billuriye , kadayıf çeşitlerini deniyoruz. Gerçekten
müthiş, fiyatlar İstanbul’a göre çok daha iyi. Etki – değer bakımından çok iyi.
Bu arada Şanlıurfa Müzesi ve Haleplibahçe Mozaik Müzesi... İşte bu iki mükemmel müzeden bahsedelim. İlk gittiğimde gidemediğim çok üzüldüğüm bu iki müzeyi bu sefer görme şansımız oldu. Havalimanı yolundan hemen Göbeklitepe'ye navigasyon açtım, derken tepelik Göbeklitepe'yi yol boyu dizili Göbeklitepe'nin simgesi T tipi taşları izleye izleye ören yerine vardık.
** 2019 Yılı Göbeklitepe yılı seçilmiş, örenyerinin olduğu yerin müzesi tamamlanmıştı. Ardından Netflix'te Atiye isimli dizinin ana konusunun da Göbeklitepe olması daha da herkeste merak uyandırdı.
** 2020 Şubat'ta Göbeklitepe örenyerine araç kiralayarak veya tur programlarına katılarak ulaşabilirsiniz.
Göbeklitepe'de müzekart geçerli mi?
Göbeklitepe'de müze kart geçerli. Yoksa bile bir tane müze kartı Göbeklitepe'den temin edebilirsiniz. 2020'de 30 TL öğrenci müzekart, 70 TL yetişkin müzekart. Bu kartla Şanlıurfa müzesi, Haleplibahçe müzelerini de ilave ücret ödemeden gezebilirsin.** Göbeklitepe'ye geldiğinizde gördükleriniz sizin için pek anlamlı gelmeyebilir. O yüzden gördüklerinizi anlamak için Youtube'da yer alan National Geographic Göbeklitepe belgeselini izlemenizi, Şanlıurfa müzesinde detayları incelemenizi tavsiye ederim.
Ören yerini Şanlıurfa müzesine taşımışlar. Yalnız ören yerinde müzeden çok daha fazlasını göreceksiniz. İnsanlıkla ilgili , tarihin sıfır noktasına, yani piramitlerin yapıldığı dönemden bile çok daha eskiye uzanıyorsunuz. Şanlıurfa'ya gidiyorsanız mutlaka bu iki müzeyi ziyaret etmelisiniz.
Kıymetini şu anda bilmiyoruz, ne olduğunu belkide pek anlatılmıyor ama bence gurur ve onur duymalıyız. Özellikle Alman arkeolog Klaus Schmidt imzasıyla değer kazanan bu önemli tarihi buluntular, insanlığın varlığının zaman haritasını milattan önce 12 binli yıllara çekiyor. Yani şu anda tüm dünyadaki eldeki bulguların en eskisi.
** Bu arada başta Klaus Schmidt ve ailesine, emeği geçen tüm çalışanlara Şanlıurfa Müzesi kuratörlerine şükranlarımı sunuyorum. Böylesi önemli bir tarihi buluntuyu ülkemize kazandırdıkları için. Müze ise olağanüstü modern ve günümüzde olması gereken türde hazırlanmış. Tekerlekli sandalye ile rahatlıkla dolaşılabilir. Balmumu heykelleri çok ama çok gerçekçi... Ufak çocuğunuz varsa muhtemelen biraz korkacaktır.
** Klaus Schmidt ne yazık ki artık hayatta değil. Toprağı bol olsun.
Ben burayı anlata anlata bitiremem. En iyisi mi siz bir ucuz bilet bulun Şanlıurfa'ya , orada kendi gözlerinizle görün. Hatta herşeyi geçtim yaşayın. Gitmeden önce kazılar hakkında Youtube üzerinden Göbeklitepe belgeselini izleyin.
İlk Urfa'ya gittiğimizde 2015'te Balıklı Göldeki balıkların sayısı yıl 2017 ne yazık ki inanılmaz azalmış. Çok üzüldük. 2020 Şubat'ta gittiğimde de balıklar önceki yıllara göre daha da azalmış.
Urfa çehresini çok daha güzelleşmiş. İbrahim peygamberin atıldığı mancınıkların bulunduğu (yukarıdaki iki tarihi sutün) çevresi malum pek hoş olmayan görüntüye sahipti. Şimdi şimdi yenileniyor, güzelleşiyor...
Buradan artık yolumuz Şanlıurfa GAP havalimanı oluyor.
Urfa gerek sahip olduğu önemli şahsiyetlerin yaşadığı
mucizevi yerlere sahip olması, bu yerlerin yce kitabımız Kuran-ı Kerim’de ve
diğer kutsal kitaplarda da geçiyor olması, insanlarının gerçekten hoşgörülü ve
merhametli , sevecen yaklaşımları bizi büyülediğini söylebilirim.
Bu arada Şanlıurfa Balıkgöl çevresi ve diğer tarihi
alanların tümü tekerlekli sandalye ve bebek arabasıyla rahatlıkla
gezilebilecektir. Ancak Antep’te aynı durum için ne yazık ki güzel şeyler
söyleyemeyeceğim. Antep , eski şehir merkezi , engellilerin dolaşabilmesi için
uygun değildir.
Gerçekten hiç vakit kaybetmeden , ilk fırsatta Şanlıurfa’yı
görmelisiniz.
İyi yolculuklar,